Kitap Özeti & Hakkında

İmparatorluk sarayındaki son gecesini hatırlaması kaçınılmazdı. Güve benim. Senin ülken için casusluk yapıyorum, diye yazmıştı. İmparator’un gizli planlarını anlatmıştı. Yaptığının vatana ihanet olması umurunda değildi. İlkyaz günü İmparator’un oğluyla evlenecek olması veya babasının, İmparator’un dostu olması umurunda değildi. Bir Valoryalı olarak doğması da Kestrel’in umurunda değildi. Ne hissediyorsa onu yazmıştı. Seni seviyorum. Seni özlüyorum. Senin için her şeyi yaparım.

Ancak Arin, bu sözlerin hiçbirini okuyamamıştı. Kestrel’in babası okumuştu. Böylece genç kızın dünyası yerle bir olmuştu.

BAZI ÖPÜCÜKLERİN BEDELİ VARDIR

Savaş başlamıştır. Arin, tekinsiz müttefiki Doğu ile düşmanı İmparatorluk arasındaki bu savaşın tam ortasındadır. Artık onu sevmediğine kendini ikna etse de her zaman küçümsediği insanlardan birine dönüşen Kestrel’i unutamamıştır. Çünkü onun gözünde Kestrel, İmparatorluğa hem masum insanların canından hem de belli ki kendisinden daha çok değer vermektedir.

En azından Arin böyle düşünür. Oysa Kestrel soğuk kuzeyde, acımasız bir çalışma kampındaki mahkumlardan biri olmuştur. Çaresizce oradan kaçmanın yollarını arayan genç kızın tek isteği, Arin’in gerçekleri ve Kestrel’in onun için neleri feda ettiğini öğrenmesidir. İmparatorluğa, yaptıklarının bedelini ödetmenin peşindedir. Ancak insan, sadece arzulamakla, istediklerini elde edemez.

Savaş kızıştıkça Kestrel ve Arin dünyanın değiştiğini fark ederler. Doğu, Batı’ya diş biledikçe onlar arada kalır. Kaybedecek onca şey varken bu savaşın gerçekten bir kazananı olacak mı?